20 Temmuz 2010 Salı

team edward team jacob'a karşı:vampirler hiç olmadıkları kadar popüler

Bu platformda henüz çok fazla takipçim yok sanırım ama,yine de hazır meydan boşken atıp tutayım tribine girmek istemiyorum.Ben de son zamanlarda iyice popülerleşen vampir edebiyatından nasibimi "Alacakaranlık" serisini okuyarak almış bulunmaktayım.Evet,kitabın yazarı Stephenie Meyer belki bir klasik roman kadar oturmuş bir dille çok daha normal bir ilişkiyi betimleyebilirdi ama günümüz şartlarında yetişen genç kesim buna rağbet göstermeyecekti.O da daha önce hiç denenmemiş bir yöntem denedi,güneş ışığında pırıl pırıl parlayan,insan kanı içmeyen bir aileye mensup ve hepsinden önemlisi;dikkat çekmeyen,dümdüz,sakar bir kıza yani Amerikan filmlerindeki tabiriyle bir "Loser" a aşık bir vampir! Bu son söylediğim belki dünyanın her yerinde 13-17 yaşları arasında kendinden nefret etme çağına giren genç kızları uyandırdı ve hepsinin erkek cinsinden olan bütün beklentilerini birkaç kat daha yukarı çekerek,genç ergen erkeklerimizi buhranlara sürükledi.Bunda kitabın sinemaya uyarlanmasının ve başrol oyuncularından Edward Cullen rolündeki Robert Pattinson'ın gerçek anlamda karakterine cuk oturmasının da büyük payı var elbette.Başarılı bir casting politikası güden yapımcılar,1986-1992 doğumlu genç yeteneklerden adeta bir rüya takımı kurarak her yaştan gence hitap eden yapımları gösterime soktular.Yani Edward'ı beğenmediniz mi,alın size Jacob!
Jacob karakterini canlandıran Taylor Lautner'ın da seride ağırlık kazanan rolü haliyle kendisine hiç beklemediği bir ün ve "team-jacob" ı çılgın bir fanatizmle savunan bir hayran kitlesi getirdi.Serinin 4 kitabından 3ü sinemaya uyarlandı ve şu anda başrol oyuncularının hepsi,Avrupa'da bağımsız filmlerle kariyerlerinin ne denli başarılı ilerlediğini çoktan ispatlamış olan orta yaşlı profesyonellerden daha popülerler.Yapımcı şirketin filmlerden,dvd'lerden,posterlerden ve diğer yan ürünlerden ne kadar kazandığını söylemeye lüzum bile yok.Alacakaranlık,uyarlama konusunda gerçekten çok tutarsız olan Amerikan sinemasına bir hayat öpücüğü gibi resmen.
Filmler hakkında olmasa da kitaplar hakkında olumlu düşündüğümü söylemek isterim.Çok kitap okuyorum ve bunları her türden seçmeye gayret ediyorum.Fakat özellikle son zamanlarda 13-18 yaş arası kesimde bu kitaba çok rastladım.Toplu taşıma araçlarında,evlerde,internet ortamlarında bile kitapların hepsini okuyup çok beğendiklerini ifade eden birçok genç insan görmek beni mutlu etti,çünkü ülkece kitap okuma konusunda istatistiklerimiz malum.Eğer Alacakaranlık ve türevleri bu döngüyü biraz olsun kırabildiyse,ucundan kıyısından edebiyat dünyasına dahil olan her insan bizim için bir kazanç demektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

atış serbest!