26 Temmuz 2010 Pazartesi

Shyamalan,insafsızsın.

Bu haftasonu itibari ile izlediğim "Son Hava Bükücü" ile ilgili izlenimlerimi yazmayı bir kamu hizmetinden saydığım için hararetli başlıyorum dostlarım.Cumartesi günü seriyi seven arkadaşlarımla birlikte epey hevesli gittik Kanyon Cinebonus'a.Çizgi dizinin 3 sezonunun da her bölümünü defalarca izlemiş bir insan olarak,Shyamalan'ın yönetmenlik anlayışında bu uyarlama ne kadar başarılı olur diye düşünüyordum ama sinemadan çıkınca anladım ki,başarı Shyamalan için yıllardır görmediği eski bir dost kadar uzak artık.Muhteşem bir anime,kendini bilmez bir adamın elinde heba olmuş.Mantık hataları sayılacak gibi değil,ırkçılık suçlamalarına ise ben kendi şahsıma katılıyorum.Çizgi dizide 4 farklı ulus halinde yaşayan insanları Shyamalan'ın "perspektif" anlayışında şöyle betimlenmiş;hava ulusu karma bir oluşum,toprak ulusu tipik asyalı,su ulusu doğu avrupa gibi ve bence en komiği de ateş ulusu,Shyamalan'ın perspektifinde gelişen bir Bollywood filmi cast ekibi ateş ulusu rollerinin hepsini parsellemiş.Amacım Bollywood sinemasına hakaret etmek değil tabii,ayrıca filmde Prens Zuko'yu canlandıran Dev Patel'in ve diğer oyuncuların iyi iş çıkardığını düşünüyorum ama,çizgi diziyi izleyenlerin hepsi ortada bir terslik olduğunu anlamışlardır muhtemelen.Koreografiler basit,hele ki filmde toprak bükücülerin bir toplu dövüş hareketleri vardı ki salondaki herkes koptu.Ve tercüme rezaletleri tabii ki.3 senedir Aang karakterini "eng" diye seslendirdiler animede.Neden birden Aang'i "ang" diye okumaya başladıklarını ayrıca merak ettim filmi izlerken.
Filmin başrol oyuncularına gelirsek,aslında cast göründüğü kadar kötü değil,hatta filmde iyi iş çıkarıyorlar.Aang karakterini canlandıran Noah Ringer,filmde çok sırıtmamış,sınırlı aksiyon sahnelerinde ise kara kuşak aikido sporcusu olmasından kaynaklı bir rahatlığı var,kendini çok kasmadan oynamış.Katara'yı canlandıran hanım kızımızı her Aang dediğinde dövesim geldi,ama çizgi dizideki haline benziyor.Ama Sokka'yı canlandıran Jackson Rathbone çok ayrı bir alem.Bir kere rolü için biraz büyük duruyor,ve senaryonun manevra yoksunluğu yüzünden animede müthiş eğlenceli bir karakter olan Sokka,Rathbone'un çehresinde bir Jack Bauer ciddiliği kazanmış.İkinci film çekilirse kesinlikle karakterinin daha incelikli işlenmesi gerekecek.Dev Patel'in canlandırdığı Prens Zuko karakterinde ise gözler uzun saçları ve atkuyruğunu arıyor,onun dışında Kuzey Kutup Krallığı'nın prensesi Yue'yi canlandıran kızımız ile birlikte rolüne en çok oturan ikinci oyuncu bence.
Bir de element bükme hareketlerine değinip yazıyı bitireceğim,evet fazla uzun oldu ama doldum yani.Dizide bükücüler hızlı hareketlerle elementleri büküp savaşa devam ederlerken filmde bükücüler adeta dansediyor.Su bükücüler saldırırken uykumuz geldi.Normalde Su bükücüler tai chi,toprak bükücüler hung gar tarzı kung fu,ateş bükücüler kuzey şaolin tarzı kung fu ve hava bükücüler de ba gua stiline mensup hareketleri kullanıyorlar ve çok hızlılar ama filmde yaylana yaylana bir hal oluyorlar.Hiç etkileyici değil.
Aang'in uçan bizonu Appa görsel efektlerin hakkını verir bir görüntü çizdi,mommo ile ikisi seyirciyi tatmin etmiştir diyorum.Koca filmde yerine tam oturan iki şey Appa ve Mommo herhalde.Aang'in ruhlar alemine geçişinde karşılaştığı ejderha falan,bir of çektirip karşıki dağları sallıyor.Berbattı.
Son olarak Shyamalan'ın Altıncı His ile parlak başlayan kariyerinde geldiği noktayı görüp üzülüyorum.Kendisini bitirdi,ama umarım Avatar:The Last Airbender efsanesini de yanında götürmez.İkinci ve üçüncü film için hala umutlarım mevcut.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

atış serbest!