16 Eylül 2010 Perşembe

FNO:Fashion's Night Out! Nişantaşı Rocks!

Sanırım bugün hayatımın en güzel günlerinden biriydi.Asla böyle olacağını tahmin etmediğim,işten çıkıp gitmeme rağmen yorgunluğumu görmezden gelerek çook eğlendiğim muhteşem bir gece geçirdim.Hepsi de Vogue ve Şişli Belediyesi'nin ortak çalışmasıyla meydana gelen ve bence geçmişten geleceğe Türk modasının merkezi olan Nişantaşı'nda organize edilmiş o muhteşem festival sayesinde.Festival,fuar,moda gösterisi artık nasıl adlandırıyorsanız adlandırın ama,Vogue Fashion's Night Out'a gitmediyseniz çok şey kaybettiğinizi de bilin.Ama ben sizi de düşünüyorum ve çektiğim resimlerle post'u taçlandırıyorum.Düşük çözünürlük için kusurabakmayın,işten çıkıp gittiğimden fotoğraf makinesi götüremedim,ama deneyimlerimi belgelemem gerekiyordu:)
Şimdi,ben ve kuzenim işe Valikonağı Caddesi'nden başladık.Önce biraz yürüdük ama beklediğimiz ortam Topshop'dan köşeyi dönünceye kadar karşımıza çıkmadı.Topshop bir harikaydı,içeride DJ'ler,spot ışıkları ve stil danışmanlarıyla doluydu.Kendi kombinlerimizi yapıp fotoğraf almamıza imkan tanıdılar,harikaydı.Sonrasında ise benim gözbebeğime doğru ilerledik:Burberry.Ben vitrinin önünde biraz çakılıp kalınca kuzen ayılttı beni:)Vitrinin sade ama güzel görüntüsünü de elbette sizlerle paylaşıyorum.
Burberry'nin hemen yanında ise Desa vardı ve bence caddenin başındaki mağazaların içinde müşterilerini en güzel karşılayan da Desa ve çalışanları oldu.Desa'dan yaptığınız bir alışverişin karşılığında alacağınız bir deri montta 200tl'lik net indirim sağlayan kuponları su gibi dağıttılar ve mağaza girişi önündeki müzik grubu jazz şarkılarıyla bizleri keyiflendirdi.Çok ama çok güzeldi.

Sonrasında aşağıya doğru devam ettik.Lacoste ve ikramları muhteşemdi,fakat bir yerde çok uzun kaldığımızda diğer gösterileri kaçırdığımızdan çabuk ayrılmak zorunda kaldık.Nişantaşı Billstore'un önünde çok neşeli bir kalabalık vardı,hatta ünlü moda blogger'larından Sıla Çabuk da mağazanın önünde arkadaşlarıyla sohbet ediyordu.Fashion by Siu diyeyim de anlayın bari:) sitesi için: http://www.fashionbysiu.com/

Billstore'da bir hazine bulup çıkardık resmen,gerçi ben Vogue Eylül sayısını çoktan okuyup bitirdiğimden Bora Aksu tasarımı gömleklerin Billstore'da satışa çıkacağını biliyordum ama,gömlekler resmen sanat eseri çıktı:) Hepsi birbirinden güzeldi ve fiyatları da gayet uygundu.

Buradan da kendimizi atıp aşağıya doğru ilerlediğimizde,Parti'nin kalbine gelmeden hemen önce Valentino'nun muhteşem vitrinine de vurulduk tabii.İçeri girmedik fakat mağazanın hemen önüne serilen kırmızı halı ve vitrinden içimizdeki alışveriş canavarlarına göz kırpan müthiş tasarımlar pek bir davetkardı:)

Bir sonraki durağımız modanın en sıradışı isminin dev mirasının kollarından biriydi.Alexander Mcqueen ve Nişantaşı'ndaki mağazası.Vitrin her zamanki gibi muhteşem,ortam ise dört dörtlüktü.Burada Vogue standı ve Bugün Ne Giydim köşesinin Nişantaşı'lı müstakbel konukları fotoğraflarını çekerek eğleniyor,bu geceden hatıra almak isteyenler ise stand ürünlerini talep ediyorlardı.Aşağıya doğru devam edecektik ama Midpoint'den itibaren kalabalık ve benim yorgunluğum arttı,çarşı içinden caddenin öbür yakasına geçerek City's güzergahında ilerledik.City's de kendini FNO havasına sokmuştu,benim en çok beğendiğim mağazalar ise GAP ve Banana Republic oldu.Ünlü makyaj uzmanları'nın hizmet verdiği NARS da gecenin parlayan mağazalarındandı.Ama dediğim gibi,tam gün çalışan biri için bu kadar gezmek bile yeterinde yorucuydu,o yüzden alışveriş merkezini terkedip yukarı doğru yolumuza devam ettik.Yukarıda ise yine FNO  mağazalarından Adil Işık,gösterişli vitriniyle müşterilerini selamlıyordu.


Adil Işık'ta da biraz inceleme yaptıktan sonra yolumuza devam ettik.Eve döndüğümde ayaklarım sızlıyordu,ama yine de bu muhteşem deneyimi her zaman yaşamadığımı bilerek içimi rahatlattım diyebiliriz.Nişantaşı seferimiz boyunca gördüğümüz ama resimleyemediğim diğer mağazalar ise,Prada,Vakko,Louis Vuitton,Tod's,Giuseppe Zanotti ve diğer bütün mağazalardı.Vitrini,karşılaması,ağırlaması vasat olan bir mağaza dahi yoktu,organizasyon her anlamda muhteşemdi.Eğer gitmediyseniz Vogue'un Ekim sayısını mutlaka edinin ve web sitesinden de muhteşem kombinleriyle fotoğraf çektiren Vogue kadınlarını inceleyin.Mutlaka yayınlayacaklardır.
Benden bu kadar.Türkiye'nin tartışmasız en iyi yayınlarından biri olan Vogue ve muhteşem organizasyonu hakkındaki düşüncelerim tamamiyle olumlu.Muhteşem bir organizasyonu alınlarının akıyla tamamlamışlar.Biz biraz erken ayrıldık ama,geride kalan modaseverlerin hala eğlendiklerini tahmin ediyorum:) Bir sonraki FNO'da görüşmek üzere,au revoir!

PS:Ece Sükan hakikaten dergilerde veya ekranda göründüğü kadar hoş bir bayanmış.Bunu da eklemek isterim.Giydiği etek süperdi! :)

2 yorum:

  1. Aşkolsun diyorum.. gelmiş bir de mağazaya girmişsin ama benimle konuşmamışsın.. şey gibi hissettim hani sevmediğimiz biri olur görmemezlikten geliriz :))

    neyse bir daha ki sefere artık diyorum :)

    ayrıca ünlü blogger da ne demekmiş.. sen sevdiğinden öyle diyorsun :) teşekkür ederim..

    YanıtlaSil
  2. :) ya çok kalabalıktı başın,aslında çok niyetliydim ama sonra hadi ben de sıkmayayım dedim:) aynen,bir dahaki sefere karşılaştığımız yerde nasıl o kadar güzel kıyafetler diktiğini bir sorucam:)
    bir de tabii ki ünlü blogger..sadece ben değil bütün ofise ve arkadaşlarıma ezberlettim fashionbysiu'yu,keyifle takip ediyoruz:)

    YanıtlaSil

atış serbest!